Kimyonu etlerin terbiyesinde kullanırken biliyoruz, iyi pişmesini ve kötü kokuları yok etmesini umduğumuz kimyonun hakkında başka neler biliyoruz?
Kişniş ve maydanoz ile aynı aileden geldiğini duysanız oldukça şaşırırdınız diye tahmin ediyorum 🙂 Yaş halinden daha çok baharat olarak tohumları kullanılan bu bitkinin kökeni Akdeniz ile Hindistan arasında bir yerlerden geliyor. Yani hem ülkemizde hem de Hindistanda çok eski yıllara ait yapılan ve tüketilen yemekler mevcut.
Kimyonun İyi Geldiği 4 Hastalık
Yapılan araştırmalar artirite neden olan enzim etkisinin kimyon kullanımıyla birlikte azaldığını göstermiş. Gün içerisinde tüketilen 1 gramlık kimyon artrit hastalığının seyrini değiştirmiş ve hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamıştır.
6 haftalık süren bir çalışmada 3 aylık kan şekeri ölçümünde büyük bir fark görülmüş, ayrıca kimyonun doğal olarak içerisinde bulunan; kimyonaldehit, pirazin gibi yağların kan şekerini düşürdüğüne dair çalışmalar yapılmaktadır.
Bu sayede kısa süreli yükselen kan şekerine de önlem alınabileceği görülmüştür.
Kanserli farelerle yapılan çalışmada, kolon kanserinin ilerleyişini durdurduğunu göstermiştir. Kimyonun sindirime iyi geldiği bilinse de bu ve bunun gibi kanser çalışmalarının devamının gelmesi kolon hastalıkları üzerinde oldukça etkil olacaktır. Kimyonun faydalarından birisi de kolon kanserini önlemek diyebiliriz.
Mide ağrılarının ve yaralarının en büyük sebebi özellikle toplumda çok sık görülen bu rahatsızlık şişmanlık, yanlış beslenme, uzun süre aç kalmak ve genetik bir çok faktör etkilemekte. Son yapılan çalışmalar ülsere sebep olan H. pylori’nin öldürülmesinde etkin olduğu görülmüş.
Kimyonu korumanızın yolu, toz halinden daha çok tohum halinde alarak evde kendiniz kullanacağınız zaman çekmekten geçiyor.
Kapalı bir kapta, serin ve karanlık bir yerde bekletilmesi daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor.
Kimyon tüketmeyi gerçekten seviyorsanız, mutlaka kavurarak kullanmanızı tavsiye ederim.
Kimyon çoğunlukla kırmızı et veya tavuk yemeklerinde kullanılsa bile kurubaklagil yemeklerine çok yakıştığını bilmeniz gerekir. Bulgur pilavına badem ile birlikte kavurarak kullanabilirsiniz.
KETOJENİK DİYET NEDİR? Öncelikle ketojenik diyetin doğru tanımını yapmak gerekir. Düşük karbonhidrat, yüksek yağlı bir…
Herkese yeni bir günden merhaba, Şeker ile ilgili bir çok sorun yaşıyor, bazen çok tüketiyor,…
Bir çok diyet danışanım bana, sağlıklı beslenmeye başlamadan önce kendilerini yorgun hissettiklerini, enerjilerinin düşük olduğunu…
Havalar soğumaya başlamışken, herkesin aklındaki en önemli problemlerden bir tanesine çözüm olmaya geldim. Konuşup, karar…
Merhabalar, Belki de glisemik indeks ve glisemik yük kavramlarını ilk defa duyuyorsunuz. Ancak çok uzun…
Yaz biterken, herkes de grip sezonu da başladı. Bu grip sürecini daha kolay geçirmek için…