Havaların soğumasıyla birlikte suyu seven kişilerde bile su tüketiminde ciddi bir azalma olduğu ortada. Suyun vücudumuzu temizleme görevinde yer aldığını hepimiz çok iyi bilsek bile su tüketimini göz ardı ediyor ve yerine çay-kahve koyarak su ihtiyacımızı karşıladığımızı düşünüyoruz.
Su içmek için ne sebepleriniz varmış bakalım…
Grip olduğumuz zaman öneriler arasında C vitamini almanın dışında, bol sıvı almak önerilir. Demekki sıvı alımının bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dair bir çok kanıt var. Suyun toksik atmaya yardımcı olması ve besinleri taşıması sayesinde grip döneminde tüketilen yiyecekler hem daha iyi kullanılabilecek hem de vücudunuzdan mikropların atılmasında suyun büyük bir önemi olacak.
Kışın griple birlikte boğaz kuruluğu gibi hastalıklar da ortaya çıkmakta, bu durumu önlemenin yolu da gene su tüketiminden geçiyor. Boğazın kuruluktan dolayı tahriş olmasını engellemek için günde en az 8 bardak su içmeye özen göstermelisiniz.
Su kalorisiz olan içeceklerin başında yer alır ve kimyasal değildir. Alınan kalorilerin vücutta enerji olarak kullanılmasına ve atılmasına yardımcı olur.
Günlük su tüketimi fazla olan kişilerin aburcubur gıdaları daha az tükettiği araştırmalar tarafından kanıtlanmıştır. Üstelik mide hacmini doldurarak yemeklerin tüketim miktarını azaltmanıza yardımcı olacaktır.
İştahı azaltarak daha az kalori almanıza yardımcı olur ve sizin fit olmanızı sağlar.
Yeterli su tüketen bireylerde böbrek rahatsızlığı görülme ihtimalı %35 daha az oluyormuş. Bu durumda gün içerisinde yeteri kadar su tüketiyorsanız, böbrek hastalıklarına daha az yakalanıyor ve daha az toksik oranına sahip bir vücuda kavuşuyorsunuz. Özellikle kalsiyum içeren gıdaları sık tüketen bireylerin su tüketimine daha da dikkat etmesinde fayda olduğunu belirtmeliyim.
Börek taşları genellikle kalsiyum yapısındadır ve süt ürünlerinin fazla tüketimiyle birlikte böbrek rahatsızlıklarının daha sık görüldüğü bilinmektedir.
Günde 1200 mg’dan daha fazla kalsiyum alıyorsanız, su tüketiminde en az 2,5 litreyi zorlamalısınız.
KETOJENİK DİYET NEDİR? Öncelikle ketojenik diyetin doğru tanımını yapmak gerekir. Düşük karbonhidrat, yüksek yağlı bir…
Herkese yeni bir günden merhaba, Şeker ile ilgili bir çok sorun yaşıyor, bazen çok tüketiyor,…
Bir çok diyet danışanım bana, sağlıklı beslenmeye başlamadan önce kendilerini yorgun hissettiklerini, enerjilerinin düşük olduğunu…
Havalar soğumaya başlamışken, herkesin aklındaki en önemli problemlerden bir tanesine çözüm olmaya geldim. Konuşup, karar…
Merhabalar, Belki de glisemik indeks ve glisemik yük kavramlarını ilk defa duyuyorsunuz. Ancak çok uzun…
Yaz biterken, herkes de grip sezonu da başladı. Bu grip sürecini daha kolay geçirmek için…