Kilonuz ideal olabilir, her hangi bir sağlık sorunu yaşamıyor olabilirsiniz ancak beslenme tarzınız sağlıksız ise kendinizi iyi hissetmeniz mümkün değildir. Uyku sorunları, baş ağrıları, mide ve bağırsak sorunları veya halsizlik kötü beslenme biçiminin getirdiği dezavantajlardır.
Sebze yemeklerini ve salataları sevmeyen çok hastam oldu. Onların damak tadına uygun hale getirebilmek için bir çok çözüm yolu ve alternatif üretmeye çalıştım. Ancak sonradan farkettim ki sebze sevenler ve tüketenler bile bu hatayı yapıyorlar, çok fazla pişirerek içerisinde yer alan mineral ve vitaminlerin kaybına yol açıyorlar. Buharda pişmiş sebzeler en sağlıklısı. Ancak o şekilde yemek istemiyorsanız, sebzeleri daha az pişirerek daha sağlıklı olarak tüketebilirsiniz.
Sürekli olarak “Ekmeksiz diyet olmaz” sloganları döner durur, doğrudur çünkü. Sağlıklı ve yeterli karbonhidrat almak gerekir. Tam tahıllı ürünleri hayatınıza mutlaka eklemelisiniz ancak kötü karbonhidratlardan da uzak durmalısınız.
ŞEkerli yiyecekler, rafine yani işlenmiş karbonhidratlar, çikolata, bisküviler, kekler, tatlılar…
Rafine yani işlenmiş yiyecekler oluşturma aşamasında bir çok vitamin ve mineral kayıpları da meydana gelir. Bu tarz yiyecekler, vücuda girdiklerinde çok hızlı şekilde kan şekerinizi yükseltip, düşürür ve ruhsal denge durumunuzla da oynarlar. Bundandır ki, depresyonda nutella yemeniz 🙂
Günümüzde organik olabileni bulmak zor, kabul ediyorum. Ancak hazır yoğurt kullanmak zorunda değiliz. Evde probiyotik ve lezzetli doğal bir yoğurt üretebilirsiniz. Üstelik adece 10 dakika harcayarak.
Sebze ve meyvelerinizi pazarlardan alarak, çevre köylerde yetişmiş olan yiyeceklere ulaşabilirsiniz. Satın aldığınız yumurtaların nerede nasıl koşullarda yaşadığını öğrenebilir ve kendi hayatınız için küçük adımlar atabilirsiniz.
Sindirim sistemi sorunlarının temelinde bu kötü proteinler yatıyor. Bunlar neler mi? İşlenmiş etler…
Mide ve bağırsaklar protein ağırlıklı yiyecekleri sindirmesi biraz zaman alır. Bu yüzdendir ki diyet listelerinde protein alımına önem verilir. Ancak siz kötü proteinleri tercih ederseniz işler değişir. Gün içerisinde sucuk, salam, pastırma, hazır köfteler, soya sütü gibi doğal olmayan yiyecekler-içecek tercihleri astımdan, sinüzite, kilo almadan, egzemaya kadar bir çok rahatsızlığınızın sebebi olabilir.
Çok fazla protein alımı ise, vücutta toksin düzeyinin artmasına, kandaki asit oranının yükselmesine, böbrek ve karaciğerin gereğinden fazla çalışıp yorulmasına sebep olur. Vücuda yararlı olan bakterileri yok eder.
Doymuş hayvansal yağlar ve trans yağlar bu kategoridedir. DAmarları sertleştirir ve kalp hastalıkları riskini arttırır. Kötü yağlardan zengin bir diyet, kolesterolü, tansiyonu yükseltir, kan şekerini olumsuz etkiler, depresyona ve kilo alımına sebep olur.
Trans yağlar ise genellikle kötü kalite margarinler -ki bunlar genellikle pastanecilikte kullanılır- ve işlenmiş paketli ürünlerde yer alır. Cips, çikolata, tatlı, dondurma… Trans yağlar, esansiyel yağ asitlerinin parçalanmasına engel olur ve kilo alımını başlatır ayrıca, iyi kolesterolü düşürüp, köyü kolesterolü yükseltir.
Beslenme bilimiyle ilgili bilinmeyen bir çok doğru ve hatalı yapılan bir çok diyet programı var. Bunların önüne geçmek son kez diyet yapmak ve kilolardan kurtulmak, sağlıklı beslenmeyi öğrenebilmek adına;
KETOJENİK DİYET NEDİR? Öncelikle ketojenik diyetin doğru tanımını yapmak gerekir. Düşük karbonhidrat, yüksek yağlı bir…
Herkese yeni bir günden merhaba, Şeker ile ilgili bir çok sorun yaşıyor, bazen çok tüketiyor,…
Bir çok diyet danışanım bana, sağlıklı beslenmeye başlamadan önce kendilerini yorgun hissettiklerini, enerjilerinin düşük olduğunu…
Havalar soğumaya başlamışken, herkesin aklındaki en önemli problemlerden bir tanesine çözüm olmaya geldim. Konuşup, karar…
Merhabalar, Belki de glisemik indeks ve glisemik yük kavramlarını ilk defa duyuyorsunuz. Ancak çok uzun…
Yaz biterken, herkes de grip sezonu da başladı. Bu grip sürecini daha kolay geçirmek için…