Sağlığı korumak bir bütündür ve beden-ruh sağlığının birlikte korunmasıyla birlikte gerçekleşir. Yoğun stres dönemlerinizde olduğunuzda aklınızın ve vücudunuzun aslında nasıl da farklı çalıştığını görürsünüz, eğer düşünemiyor ve uyuyamıyorsanız bu durum sizin tüm organlarınızı en çok karaciğerinizi etkiliyor.
Bazı yoğun uyarıcı yiyeceklerde vücutta stres benzeri etki yaratıp, karaciğerin daha fazla yorulmasına ve yağ depolamasına sebep oluyor. Üstelik vücut strese girdiği zamanlarda kan şekeri dengesi iyi ayarlanamıyor ve tatlı krizlerine, şeker hastalığına, çok büyük kaçamaklara yol açıyor.
Çay, kahve, çikolata, enerji içecekleri… Aslında tükettiğimiz bir çok içecek ve yiyecekte kafein bulunuyor. Kafein alımının artması adrenalin salgılanmasına neden oluyor, bu nedenle stres hormonu üreten bezleri yoruyor. Ayrıca strese bağlı olarak metabolizmanın çalışması da etkileniyor.
Kafein alımı fazla olan kişilerde veya düşük kafein alsa bile kötü beslenen kişilerde uzun vadede kilo alımına sebep oluyor. Ayrıca stres hormonunu arttırarak metabolizmanın işleyişini etkiliyor.
Alkol strese sebep olan ana sebeplerden birisidir. Ancak işin komik tarafı aslında kişilerin, stresten uzaklaşmak için tükettikleri bu içecekler meğer en büyük stres sebebiymiş!!!
Alkol sinirsel gerginlik, asabiyet, uykusuzluk gibi sorunları da beraberinde getirir. Fazla alkol alımı özellikle kalp kaslarını zayıflatarak krizlere sebep olabilir.
Alkol aynı zamanda toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırıldığı karaciğer için de büyük bir tehlike oluşturur. Karaciğerin üzerinde stres hormonunu arttırarak görevini yapamamasına ve kan şekerinin dengesiz seyretmesine sebep olur.
Beyaz şekerin vücudumuza hiç bir faydası yoktur. Vücuda hızlıca enerji yüklemesi yapar bu durumda böbrek üstü bezlerinin hızlıca çalışmasına sebep olur ve yorulmasını sağlar. Yüksek tatlı tüketimi konsantrasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı gibi etkiler görülür.
Ayrıca yoğun şeker alımı vücudun kan şekerini dengeleyememesine ve insülin direncinin oluşmasına hatta diyabet hastalığının gelişmesine kadar varan büyük etkiler yaratır.
Yüksek oranda doymuş yağ içeren, kuyruk yağı, tereyağı, yağlı etler, sakatatlar, yağlı süt ürünleri, cipsler, kızartmalar kalp sistemi üzerinde çok büyük bir stres yaratır.
Özellikle damarlarınızdaki kan akışını etkileyerek vücutta oluşan toksik madde miktarını arttırır, kilo almanıza sebep olur ve daha fazla adrenalin hormonu salgılatır.
İşlenmiş olan bütün yiyecekleri bu gruba dahil edebiliriz. Her türlü koruyucu, kimyasallar vücudu strese sokar. Vücut bu toksik maddeleri atabilmek adına daha fazla çalışmak zorunda kalır. Sonuçta bağışıklık sisteminin bile etkilendiği bir olay döngüsüne gelinir.
Üstelik işlenmiş-paketlenmiş bu yiyeceklerin bir çoğu kişinin kan şekeri seviyesini ve kilosunu etkilemektedir.
KETOJENİK DİYET NEDİR? Öncelikle ketojenik diyetin doğru tanımını yapmak gerekir. Düşük karbonhidrat, yüksek yağlı bir…
Herkese yeni bir günden merhaba, Şeker ile ilgili bir çok sorun yaşıyor, bazen çok tüketiyor,…
Bir çok diyet danışanım bana, sağlıklı beslenmeye başlamadan önce kendilerini yorgun hissettiklerini, enerjilerinin düşük olduğunu…
Havalar soğumaya başlamışken, herkesin aklındaki en önemli problemlerden bir tanesine çözüm olmaya geldim. Konuşup, karar…
Merhabalar, Belki de glisemik indeks ve glisemik yük kavramlarını ilk defa duyuyorsunuz. Ancak çok uzun…
Yaz biterken, herkes de grip sezonu da başladı. Bu grip sürecini daha kolay geçirmek için…