İnsan vücuduna giren ve kanda kendine özgü bir karşıt madde oluşturan yabancı maddelere “antijen”, oluşturulan karşı maddeye ise “antikor” adı verilir . Alerjenlere yanıt IgE artışıyla sağlanır.
Besin içeriklerinin antijenik olabilmesi için gastrointestinal sistemden geçebilecek kadar küçük, immunolojik cevap oluşturacak kadar büyük olması gereklidir .
Alerjen Besinler;
İnek sütü, tavuk yumurtası, soya fasulyesi, balık ve kabuklu deniz ürünleri, buğday,mısır, kabuklu yemişler, baklagiller, sebze ve meyveler, dana, sığır, tavuk eti, hindi eti, tarçın, karanfil, kişniş, karabiber, nane gibi baharatlar, vanilya ve çikolata sık karşılaşılan alerjen besinlerdir.
Şimdi alerjenik olan besinleri biraz daha ayrıntılı inceleyerek, konu hakkında daha çok bilgi sahibi olalım.
İnek Sütü
Çocukların yaşamlarının ilk aylarında karşılaştıkları yabancı besinlerin başında gelen inek sütüne karşı, her yüz çocuktan üçünde alerji görülmektedir . İnek sütü proteinleri kazein ve whey proteinleri olmak üzere 2 grupta toplanır. Kazeinler inek sütünün %76-86’sını oluştururlar
İnek sütünün içerdiği yirmiyi aşkın proteinden özellikle beşi alerjik niteliktedir. Bunlar: alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülin, sığır albümin, ve beta laktoglobulindir .
İnek sütü alerjisinde ailesel geçmişin önemli rolü vardır. Böyle çocuklarda diğer bireylere göre %60 oranında inek sütüne karşı duyarlılık gözlenebilir
Eğer birey inek sütünün çıkarıldığı bir diyet tüketiyorsa, bazı hazır gıdalardan da uzak durması gerekir. Bunlara örnek vermek gerekirse;
İnek sütü alerjisi genellikle barsak hareketlerini etkileyerek, vücutta bazı durumların ters gittiğini haber verir. Bunlar; Konstipasyon (kabızlık), diyare (ishal) veya rektal kanamalardır. Genellikle belirtiler bunlar ise süt ve süt ürünlerinin diyetten uzaklaştırılmasıyla semptomlar düzelir.
İnek sütü alerjisi olanlarda özellikle çocuklarda keçi sütü ve soya sütüne karşı da alerjik reaksiyon riski yüksektir.
Yumurta
Yumurta da inek sütüne benzer bir şekilde hem sıklıkla tüketildiği hem de birçok yiyeceğin içinde bulunduğu için yaygın bir besin alerjenidir . Yumurta beyazına karşı alerji sarısına oranla daha fazla görülmektedir . Ovaalbumin , ovomukoid , ovotransferrin ve konalbumin yumurta beyazındaki en önemli alerjenledir.
Yumurta alerjisi özellikle bebeklikte ve erken çocukluk döneminde yaygın olarak görülmektedir . Yıllar geçtikçe etkisi azalmakta ve yetişkinlik döneminde ise tamamen kaybolmaktadır . Yumurta akının bir yaşından önce verilmemesi , başlandığında ise yavaş yavaş arttırılması gereklidir. Alerji belirtileri ortaya çıktığında yumurtaya en az altı ay ara verilmelidir .
Tahıl
Buğday ve mısır bu gruptaki diğer besinlere kıyasla daha sıklıkla görülen alerjen tipleridir.
Buğday alerjisi olan bireylerin diyetinde bulundurmaması gereken besin ve besin öğeleri
Balık ve Deniz Ürünleri
Yemekle , inhalasyonla , temasla alerji gelişebilir ve yaşam boyu devam eder . Çocuklarda astıma ve egzemaya neden olabilen güçlü alerjen etkilere sahiptirler . Balık parvaalbumini major antijendir .
Kabuklu Yemişler
Hem erişkin hem çocuklarda (2-4 yaş) alerjendir. Alerji yaşam boyu kalır . Bu gruptaki alerjik besinler ise aslında kurubaklagil ailesine mensup olan yerfıstığı , erik ailesinin üyesi olan badem , hindistancevizi , Brezilya kestanesi , kestane , ceviz şamfıstığı , amerikan elması , fındıktır.
Etler ve Türleri
Sütün ve yumurtanın çapraz antijenik özelliğinden dolayı tavuk ve sığır etine karşı besin alerjisi de genelde bebeklik çağında görülür .
Süte duyarlı hastalar , sığır etine alerjik reaksiyon gösterebildikleri gibi ; yine aynı şekilde yumurta alerjisi olan bireyler de tavuk etine karşı duyarlılık gözlemlenebilir .
Meyveler ve Sebzeler
Meyveler özellikle ürtiker olmak üzere, sıklıkla alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Herhangi bir meyve alerjik reaksiyona neden olabileceği için, tayin edilmesi zordur. Özellikle çocuklarda elma, armut, asitli meyveler, çilek, kavun-karpuz ve sert çekirdekli meyveler (kiraz, vişne, kayısı, şeftali) alerjiye neden olurlar. Bu nedenle eğer eliminasyon diyeti uygulanıyorsa C vitamini alımına dikkat edilmelidir.
Klinik belirtiler pişmiş, konserve ya da reçelinden ziyade çiğ meyvelerin yenmesiyle ortaya çıkar. Meyve ve sebze alerjisine neden olan bireylerin çoğu polen alerjisi olan bireylerdir.
Domates başta olmak üzere kereviz , soğan , patates , havuç , kıvırcık ve kuşkonmaz gibi sebzelerin alerjen etkileri diğerlerine oranla daha fazladır . Çiğ ve pişmiş olarak değerlendirildiğinde pişmiş sebzelerin alerjik etkileri daha azdır . Kıvırcık ve kuşkonmazın kaynatıldığı suyun inhalasyonu veya temasıyla da semptomlar görülebilir.
Çikolata
Bu alerjen önemlidir çünkü ; özellikle çocuklarda sık tüketiminden dolayı alerjik burun akıntısı , deride kızarma kaşıntı ve şişlik şikayetlerinden sorumludur . Semptomlar kaynağı aynı olan çikolata ya da kakaonun tüketilmesiyle ortaya çıkabilir.
Daha fazla diyet bilgisi almak için Ankara Diyetisyen Sinem AKGÜN Diyet ve Beslenme Danışmanlığı ofisimize bekleriz.
KETOJENİK DİYET NEDİR? Öncelikle ketojenik diyetin doğru tanımını yapmak gerekir. Düşük karbonhidrat, yüksek yağlı bir…
Herkese yeni bir günden merhaba, Şeker ile ilgili bir çok sorun yaşıyor, bazen çok tüketiyor,…
Bir çok diyet danışanım bana, sağlıklı beslenmeye başlamadan önce kendilerini yorgun hissettiklerini, enerjilerinin düşük olduğunu…
Havalar soğumaya başlamışken, herkesin aklındaki en önemli problemlerden bir tanesine çözüm olmaya geldim. Konuşup, karar…
Merhabalar, Belki de glisemik indeks ve glisemik yük kavramlarını ilk defa duyuyorsunuz. Ancak çok uzun…
Yaz biterken, herkes de grip sezonu da başladı. Bu grip sürecini daha kolay geçirmek için…